
Trafik kazası gün geçtikçe artış göstermekle birlikte trafik kazalarında en çok araştırılan konulardan biri hafif yaralanmalı trafik kazası manevi tazminat konusu olmuştur. Hafif yaralanmalı trafik kazası motorlu bir taşıtın sürüş halinde iki aracın karşılıklı olarak, tek taraflı olarak ya da sürüş halindeki aracın herhangi bir yayaya çarpması sonucu iki taraflı ya da tek taraflı meydana gelen fiziksel hasarların da oluştuğu kaza çeşitleri olarak adlandırılmaktadır.
Bu tür kazalarda olayın tazminat değerinin belirlenmesi için sigorta şirketine avukat aracılığıyla açılan davalarda tutulan trafik kazasının tutanağının doğru olup olmadığına kazada yer alan kişilerin kusur oranlarına bakılarak bilirkişi tarafından tutulan raporlara göre mahkeme tarafından karar verilmektedir. Bu yüzdendir ki kaza esnasında olay yerine ilk önce kolluk kuvvetlerinin çağrılması gerekmekte ve tutanağın doğru şekilde tutulması açısından araçların yeri hiçbir şekilde değiştirilmemelidir.
Hafif yaralanmalı trafik kazası manevi tazminat kazanın yaşanmasından sonra yerel mahkemelere kaza dilekçesi verilerek kazaya sebebiyet veren kişilere karşı dava açılabilmektedir. Dava açacak kişinin burada dikkat etmesi gereken husus dava zamanaşımı süresi olmuştur. Bu süre 8 yıl olup hafif yaralanmalı trafik kazası manevi tazminatında dava açacak kişinin bu süreyi geçirmemesi gerekmektedir. Eğer bu süre geçtiği zaman dava düşmüş olup, mağdur edilen kişinin dava açma yetkisi kalmamaktadır.
Trafik Kazalarında Tazminat Miktarı Nasıl Hesaplanmaktadır?
Trafik kazaları yaşandıktan sonra yaralılara sigorta şirketleri ya da kazaya sebebiyet veren araç sahipleri ve aracı süren kişiler tarafından verilecek olan tazminatın üst tutarı belirlemektedir. Fakat bu üst tutar ne kadar belirlenmiş olsa mahkemelerce kazanın şiddetine göre bu üst tutar aşılabilmektedir. Hafif yaralanmalı trafik kazası sonucunda tazminat hesaplaması yapılırken kazada yaralanan kişinin yaptığı mesleğe, kazadan sonra vücudunda oluşan hasarlar sonrası kalıcı veya geçici sakatlığın olup olmadığına ve vücudunda herhangi bir bedensel zarar varsa eğer bu hasarın derecesine ve hukukta belirtilen öngörülmüş ömürlerine bakılarak belli bir tazminat hesaplaması yapılmaktadır. Daha sonra da bilirkişi tarafından sunulan tazminat tutarı dâhilinde yetkili mahkemenin vermiş olduğu kararla da bu tazminat tutarı belirlenerek yaralı kişilere tazminat hakkı verilmektedir.