
Yaralamalı trafik kazası davası tazminat davası zaman aşımı süresi sıklıkla araştırılan tazminat davası konuları arasındadır. Trafik kazalarının ardından meydana gelen maddi ve manevi zararların giderilmesi amacı ile tazminat davaları açılabilmektedir. Ancak bu davaların kanunlarla sınırlandırılan süreleri bulunmaktadır. Bu süreler zamanaşımı süreleri olarak bilinmektedir. Bu sürenin hesaplanmasında farklı kıstaslar söz konusu olmaktadır. Zamanaşımı süreleri için net bir sonuca ulaşılması ancak birden fazla kanunun eş zamanlı incelenmesi ile mümkün olmaktadır.
2918 sayılı KTK zamanaşımı maddesinde; motorlu araç kazaları nedeniyle ortaya çıkmış olan zararların tazmini için taleplerin, zarar gören tarafca zarar miktarının ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği an itibaiyle başlayan 2 yıllık bir süre ile zamanaşımından muaf olduğu belirtilmektedir. Ayrıca iki yıl ve her halde kaza günü itibariyle 10 yıl içerisinde zamanaşımına uğrandığı belirtilmektedir. Istisnalar haricinde araçların maddi hasarlarında da bu sürelerin geçerli olduğu bilinmektedir.
Zamanaşımı Sürelerinin Hesaplanması ve Önemi
Türk Ceza Kanunu 68. Maddesinde ceza davaları için zamanaşımı sürelerinden bahsedilmektedir. Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlar için 30 yıl, müebbet gerektiren suçlar için 25 yıl, 20 yıl ve fazlasında hapis cezası gereken suçlar için 20 yıl, 5-20 yıl arası suçlarda 15 yıl, 5 yıldan az hapis ya da adli para cezası gerektiren suçlarda ise 8 yıl olarak belirlenen net süreler vardır. Yaralamalı trafik kazası tazminat davası zamanaşımı söz konusu olduğunda bir ya da daha çok yaralanma meydana gelmesi halinde 8 yıldan bahsedilebilmektedir. Eğer yaralanma sonucu ya da direkt olarak vefat meydana gelir ise 15 yıl zamanaşımı olacaktır. Manevi zararlar için açılan tazminatlar için yargıtayın istikrarlı uygulamalarının ardından yine aynı sürelerin uygulanacağı kesindir.
Yaralanmalı trafik kazalarının ardından tazminat talebinde bulunulacak ise zamanalımı sürelerine itibar edilmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda trafik tazminat davası ile ceza davası birleşmektedir. Bu durumlarda da zamanaşımı süresinde değişkenlik olmaktadır. Kişilerin süreleri göz önünde bulundurarak zamanaşımı öncesinde tazminat davası süreçlerini yönetmeleri gereklidir. Süre bitimi sonrasında dava açılması mümkün olmamaktadır.