
Yaralanmalı iş kazalarında tazminat maddi ve manevi tazminat olarak 2 ana gruba ayrılabilmektedir. Maddi tazminat kalemlerinde işçi iş kazasında yaralanması nedeniyle iş verenden tazminat talep edebilmektedir. Bu kavramlar TBK madde 54 üzerinde belirtilmiştir. İş kazasının ölümle sonuçlanmasında ise TBK 53. Madde düzenlemesi yapılmıştır.
Yaralanma ile sonuçlanan iş kazasında geçici iş görmezlikten kaynaklı olarak kayıplar oluşabilmektedir. Kalıcı sakatlık söz konusu olmadığı sürece iyileşme zamanına dek çalışılamayan sürede maddi zarar görülmektedir. Sürekli iş görmezliğe neden olan yani kalıcı sakatlık olan hallerde ise maluliyet oranı devreye girmektedir. Kişi beden gücündeki azalma ifade edilmektedir. Kişinin maluliyetinin yüzde kaç olduğu rapor ile ispatlanmaktadır. Bu rapor dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapılmaktadır.
Yaralanmalı İş Kazası Sonrasında Tazminat Hesabı
Yaralanmalı iş kazalarında tazminat maddi olarak hesaplanırken ekonomik geleceğin gördüğü zarar dikkate alınmaktadır. Tedavi giderleri ve tedavi için yapılan tüm masraflar bu tazminata dahil olmaktadır. Kazanç tespiti en önemli noktalardan birisi olmaktadır. Tazminat hukukunda kazanç tespiti yapılması en çok zorlanılan noktalardan olmaktadır. Emsal ücret araştırılması yapılmalıdır. Ancak bu araştırma mümkün değil ise ve kişi çalışıyor ise iş yeri kayıtlarından kazanca ait ispat aranmaktadır. Yüksek mahkeme tarafından bu süreç yürütülmektedir. Yargıtay kurumu sigorta üzerinde görülmekte olan ücreti baz alarak hesaplama yerine gerçek ücretin hesaplanarak ortaya koyulmasını desteklemektedir.
Bir diğer tazminat türü olan manevi tazminat davasında işçinin uğradığı stres, maruz kaldığı üzüntü ve ruhsal yönden etkilendiği olumsuz durumlar baz alınarak dava açılmaktadır.
Yaralanmalı iş kazası sonrasında zamanaşımı süresinin takibi oldukça önemlidir. TBK 146. Maddesinde iş kazasından dolayı ortaya çıkan maddi ve/veya manevi tazminat hakları için bir dava açma süresi limiti getirilmiştir. Bu süre iş kazası olduktan sonra 10 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre içerisinde dava açılabilmektedir. Bu süre olağan zamanaşımı olarak değerlendirilmektedir. Haksız fiile dayalı iş kazalarında haksız fiil kapsamında olan eylem ceza kanununda suç olarak tanımlanabilmektedir. Bu durumda olağandışı zamanaşımı olabilmektedir. Bu fiil kaynaklı olarak hem ceza hem de hukuk davası söz konusu olabilmektedir.